Pandemi başladığından beri yoğun belirsizlik, önünü görememe, yarını kestirememe, kontrolün elimizden kayıp gitmesi, maddi/manevi kayıplar, değişen iş ve ev düzenleri, kaygılar, korkular büyük bir baskı hissetmemize ve sarsılan güven duygusuyla birlikte stresimizin artmasına neden olmakta… 

Bu zorlu ve yoğun süreçte pek çok değişime uyumlanmaya çalışırken bir yandan da ilişkilerimizi bu yeni düzene adapte etmeye çalışmaktayız. İnişli çıkışlı ilerlediğimiz bu yolculukta hissettiğimiz yoğun baskıyı veya basıncı bazen en yakınımızdakilere yöneltebiliyoruz. Sıkışan ve biriken duygularla tartışmalar bazen yıkıcı, sarfettiğimiz sözler bazen kırıcı olabiliyor…

İlişkilere dair konuşulanlar kadar konuşmayanlar da ilişkilerin belirleyicileridir. Farkına varamadığımız, varsak bile bahsini geçirmediğimiz karanlıkta kalan duygu ve düşünceler, zamanla ilişkinin enerjisini sömürmeye başlıyor…

Bu sebeple açık iletişim bu dönemde ayrıca önem arz ediyor. Zira duyguların düşüncelerin paylaşılmadığı, yok sayıldığı durumlar yalnızlık hissetmemize de neden olabiliyor. Hissedilen yalnızlıkla, stres altındayken oluşacak olası problemlerin daha sert şekilde ortaya çıkması ve çatışmaların şiddetlenmesi daha olası oluyor…

Var olan koşulları değerlendirdikten sonra özel sohbet alanları oluşturmak, yaşananlara dair bildiklerinizi, hissettiklerinizi, duygularınızı partnerinizle birbirinize aktarmak, iletişimi kuvvetlendirmek için bir yol olabilir. “Neler konuşabiliriz” kaygısını giderecek nitelikte bu alanda çalışan uzmanlar* bazı örnek sorular listelemişler. Tıkandığınız noktalarda bu sorulardan faydalanabilir ve yaptığınız sohbetleri böylece biraz daha derinleştirebilirsiniz… 

Salgın ve bu süreçle ilgili neler düşünüyor ve nasıl hissediyorsun?

Bu süreçte seni en çok zorlayan şey ne? 

Senin için bu süreç nasıl gelişti? Duygu ve düşüncelerin için dönüm noktaları neler?

 Bu sürece ilişkin endişelerin, kaygıların kara senaryoların neler?

 En çok neyi diliyor ve keşke böyle olsa diyorsun?

Bu süreçte neye ihtiyacın var? Ben seni nasıl rahatlatabilirim?

 Sana nasıl daha güvende hissettirebilirim?

Bu süreçte kişisel alan-zaman hakkında ne düşünüyor, nasıl hissediyorsun? Neye ihtiyacın var?

Bu süreçte çift olarak ayakta kalmak için sence neler yapmalıyız? (Duygusal olarak, finansal olarak vb.)

Bunları sorguladıktan sonra yaşadıklarınızın sizi nasıl etkilediği ve sizde neleri değiştirdiğine ilişkin partnerinizle birlikte bir keşfe çıkabilirsiniz…

Bütün bu süreç sona erdiğinde neleri farklı yapacaksın?

Neleri daha çok neleri daha az yapacaksın?

Nerelere daha çok gitmek istersin?

Kimlerle daha fazla zaman geçirmek istersin?

Nelerin daha değerli olduğunu fark ettin?  Neler kıymetlendi senin için?

Yaşam stilinde / stilimizde, gelecek planlarımızda değiştirmek istediğin neler var?

Burada dikkat edilmesi gereken nokta hepimizin bu süreci farklı deneyimlediğini unutmamak… Birbirimizle illa hemfikir olmaya çalışmadan, birbirimizi ikna etmeye çalışmadan, çözüm önerileri sunmadan sadece dinlemeye çalışmak… 

Amacımız anlayışla, şefkatle, ilgiyle ve empatik bir merakla partnerimize eşlik etmek… Böylelikle yalnızlık hissi yavaş yavaş yerini güven ve destek hissine bırakacaktır.

Her ne kadar ilişkiler kaosa sürükleniyor gibi görünse de işler sarpa sarmadan, tansiyon yükselmeden partnerinizle yakınlığınızı pekiştirmek ve çatışmaları azaltarak daha yapıcı bir rotada ilerlemek pekala mümkün…

Sağlıkla ve dayanışmayla…

Uzm. Psk. Emine KAYA BİCAN

—————

♣ Görsel alıntıdır.

(Kaynak: Altan Aytun, Ö. ve Kaya Ataklı, F. (2020). Karantina sürecinde ilişkiler, Psikoloji İstanbul.)